Bitkilerin tüm potansiyelinden yararlanmak amacıyla bu teknoloji 10 yıl boyunca araştırıp geliştirildikten sonra, tarımda büyük bir sorun tespit edildi: Eser elementlerin yetersiz temini. Bu, bitkilere optimal olarak kolay özümsenebilir eser elementler sağlayan bir yol bulmanın nedeniydi. Bu fikirle; nanopartiküller içeren biostimülant gübreler geliştirildi.

Bu teknolojiyi mükemmelleştiren, yıllar boyunca bitkiler için ne kadar iyi çalıştığının keşfedilmesidir. Bitkiler bu bileşiklere sahip olduğunda, verim optimale ve meyvelerin kalitesi en üst düzeye çıkmaktadır. Deneyimler, bu teknolojinin sunduğu doğrudan kullanıma hazır bitki besin elementleri ile desteklenmiş bitkilerin artık bitki koruma ürünlerine ihtiyaç duymadığını bile göstermektedir. Bu bağlamda geliştirilen bu yeni yaklaşım, sürdürülebilir tarımda gidilecek en iyi yol olarak görülmektedir.

Sağlıklı, güçlü ve üretken bitkiler için, onlara en iyi optimal koşulları sağlamalıyız. Bu konudaki en önemli faktörlerden birisi, toprak faktörüdür. Toprağın yanlış işlemesi, aşırı sulanması, yoğun kimyasal gübreleme ve pestisit kullanımı gibi işlemler toprak mikroflorasının bozulmasına ve toprak kalitesinin düşmesine neden olmaktadır. Toprak yapısında meydana gelen bu tür değişimler, bitki gelişimini ve direncini olumsuz etkiler. 

Bu nedenle sürdürülebilir bir tarımsal üretim için; kimyasal gübre ve pestisit ihtiyacının azaltılması, bitki gelişiminin ve üretkenliğinin arttırılması ancak toprak mikroflorasının desteklenmesi ve toprak yapısının iyileştirilmesiyle mümkündür. 

Burada mikrobiyal ürünler önemli bir rol oynar. Hanseplant mikrobiyal ürünleri; doğadan elde edilen, farklı toprak tiplerinde ve iklim koşullarında etkinliğini koruyabilen, toprağın canlılığına ve verimliliğine değer katan faydalı mikroorganizmalar içerir. Kullanım kolaylığı ve bitki ihtiyacı göz önüne alınarak, faydalı kök mantarları ve bakterilerin benzersiz formülasyonları geliştirilmiştir ve ilk uygulamadan hasata kadar destek ve süreklilik sağlar.

Kimyasal pestisit kullanım ihtiyacının azalmasına bağlı olarak, hasatta kalıntı problemlerinin azalması, meyve kalitesinin artması ve elde edilen yüksek verim bu konseptin tek avantajı değildir. 

Kimyasal gübre kullanımındaki tasarruflar; -ekonomik açıdan- çiftçiler ve çevre için oldukça önemlidir. Çünkü bu ürünlerin doğası, geleneksel iz elementli gübrelere kıyasla önemli ölçüde daha az gübre kullanımına izin verir.